Benim bu blogu hazırlamamdaki amaç geçen hafta başladığım mücadelemi internet ortamında benzer sorunlar yaşayanlarla adım adım paylaşmak
Aslında hikaye çok ilginç, çünkü benim Digitürk'e hiç bir zaman hiç bir yerde aboneliğim olmadı.. Sadece benim değil bu sayfalarda bahsi geçen hiç bir akrabamın da böyle bir aboneliği söz konusu değil.
Hikaye bir yaz günü kayınvalidemin üzerine olan daireyi eşimin kendi üzerine almak istemesi ve beraber tapu müdürlüğüne gitmeleri ile başlamış. Başlamış çünkü o tarihte ben yurtdışında idim. Ancak gelince konu ile ilgilenecek zaman bulabildim.
Tapu işlemleri sırasında kayınvalidem (şimdilik adını "F.Y." gibi bir genel isim olarak söyleyeceğim, -verilen bu isim benim şu anda uydurduğum bir isimdir-) ait taşınmaz üzerinde Digitürk tarafından Beyoğlu 4.ncü İcra Müdürlüğünce "borçlunun varsa adına kayıtlı taşınmazların kayden haczine" kararı bulunduğu bildirilmiş ve eşim hacizli olarak daireyi satın almış. Üstelik bu icra takibi 2004 yılı son ayında başlamış.
Bahsi geçen tarihten önce ve bu tarihe kadar Digitürk Abonesi olduğu iddia edilen F.Y.'nin aboneliğin gerçekleştiği şehirde oturmamış olması olayın sadece bir isim benzerliğinden kaynaklandığını gösterir nitelikte olarak bana görünmüştür. Bu durumda en akıllıcası Digitürk'ü ve ilgilenen avukatları arayıp F.Y.'nin bu F.Y. olmadığını anlatmak olduğu ve konunun çözüleceği düşüncesi ben de hasıl olmuştur. (Ne salağım ben!!!)
1. Digitürk 0 212 4737373 nolu telefondan 3 kere arandı.Daha sonra 2 adet elektronik posta yazıldı. Geri dönüş 3 gün içerisinde oldu ve firmaya ait hukuk bürosu telefon numarası ve avukatın ismi alındı. Bu arada sürekli abone numarası soruldu. Her seferinde hiç bir zaman abone olmadığımız tekrarlandı.
2. Verilen hukuk bürosunun telefon numarası arandı. Avukata haciz işlemi olan taşınmazın sahibinin abone olan kişi olmadığı izah edildi. Avukat veya ordaki görevli "eğer o kişi değilse o kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmamı" tavsiye etti. Ellerindeki abone F.Y. ile ilgili abone bilgilerini sorduğumda hukuk bürosunda bunların olmadığı ancak digitürkten temin edilebileceği cevabı alındı. (Çok ilginç, çünkü avukatlık bürosunda sadece isim var ve bir adres.) Bu arada bahsi geçen F.Y. nin abone numarası da öğrenildi.
(Buraya büyükçe bir parantez açmakta fayda var. Çünkü eksik olan halkayı anlatmadığımı farkettim. Beyoğlu 4ncü İcra Müdürlüğü abonenin bulunduğu kentin Tapu Sicil Müdürlüğüne yazdığı yazıda sadece bir isim ve adres vermiş. Verdiği adres haciz işleminin yapıldığı taşınmaza ait adres değil. Gönderdikleri bilgilerde F.Y. ve ....(XXXX) ..... adresi var. Baba adı, ana adı, doğum yeri ve yılı vb bilgilerin hiç biri yok. Peki Tapu Sicil Müdürlüğü ne yapmış dersiniz? "İlgi yazıda istenen borçlu F.Y.'nin adına bilgisayar kayıtları ve karteksler üzerinde yapılan incelemede aşağıda künyesi yazılan ..(Adres) .... meskene raslanmış olup, tapu kayıt örneği XX.0X.2006 tarih ve XXX numara ile hacizli olarak yukarıya çıkarılmıştır. İlgili şahıs değilse terkininin istenmesine bilgilerinize rica ederim....(kimlik bilgileri)".
"KÖR TUTTUĞUNU TOPAL YAKALADIĞINI..."
3. Digitürk tekrar arandı abone F.Y.'nin bilgileri soruldu.(bu kez abone numarasını biliyorum ve sorduklarında söyledim.) Müşteri güvenliği açısından bilgiler verilmedi. Bu durumda ben Kayınvalidem F.Y. nin bilgilerini verdim. Abone F.Y. ile ne doğum tarihi ne de doğum yeri tutmadığı görevli kişi tarafından telefonda söylendi. (ohh be, baştan beri bunu anlatmaya çalışıyorum!!) Üstelik abone F.Y. Bir erkek çıktı. (Bak sen ne kadar şaşırtıcı!!) bu durumda hukuk bürosuna bilgi verilmesi istendi. Digitürk bu konu ile ilgili hiçbir şey yapamayacağını söyledi. Digitürk'e hertürlü kimlik beyanını yapmaya hazır olduğumuz bildirildi. Haciz ile ilgili F.Y. ye yapılan tebligatların tarihleri soruldu. F.Y.'nin abonenin ikamet ettiği şehirde asla oturmadığı sabır ile anlatıldı. Hiçbir zaman bir tebligat olmadığı, eğer alım satım işlemleri olmasa durum ile ilgili hiç bir zaman haberdar olunmayacağı bir kere daha hatırlatıldı.
4. Sanırım bana bir avukat lazım. Avukata gidildi. Avukat Tapu Sicil müdürlüğünün isime dayalı olarak bu işlemi yapmasının uygun olmadığını diğer kimlik bilgileri alınarak yapılması gerektiğini açıkladı. Tapu ve Sicil Müdürlüğü ile pazartesi günü konuşacağım. Bu arada kayınvalidemden vekaletname alacağım.
Zaten tapu müdürlüğü ne yazmış (?) "eğer yazıda verilen kimlik bilgileri borçlunun kimlik bilgilerini tutmuyorsa terki"!! (Önce bir hacizi koyalım sonra siz terk yazısı yazarsınız!!)
Şu durumda satın almış olduğumuz evde, o evde ve o evin bulunduğu şehirde hiç bir zaman oturmamış kişinin ismine benzerlikten kaynaklanan bir haciz var. Üstelik bu haciz o kişiye hiç bildirilmemiş. Üstelik malı haczedilmesi gereken borçlu bir erkek iken malı haczedilen kişi bir kadın! Ve bugün itibarı ile bana öyle geliyor ki bu haczi kaldırmak hiç kolay olmayacak... (akıllanıyorum sanırım...)
Devamı ... (olacak, hele bir tapu müdürü ile de görüşeyim....)